rss

Tarayınızda RSS Okuyucu yüklü ise,
Site haber akışımıza üye olabilirsiniz.

08 Eylül 2024

Bugün Günlük Ziyaret: 79 (79)

Toplam Ziyaret: 26.577.458 (24.434.112)

1000'inci sayımızı kutluyor, bizleri bugünlere getiren okurlarımıza ve destekçilerimize teşekkür ediyoruz.
14 Temmuz 2024
Sayı : 1.052,1.053,1.054
Bu kayıt toplam
203 kez okundu.
fb sharer
M. Can Özkardeşler
M. Can Özkardeşler

ZIT SESLER

İçimizden gelen seslere kulak verdiğimiz zaman görürüz ki biri bizi iyiliğe, güzelliğe, doğruluğa, dürüstlüğe, cömertliğe ve alçakgönüllülüğe, diğeriyse kötülüğe, çirkinliğe, yanlışa, sahtekârlığa, pintiliğe, gurura ve kibre yöneltir. Yani gönlümüzden gelenler bizi ya doğru yola iletir, ya da gaflete düşürerek doğru yoldan çıkartır. Kararımız bizim ya iyiler kervanına katılarak güzel anılmamıza, mezarımızda güller, çiçekler açmasına ya da kötüler kervanına katılarak kötü anılmamıza, mezarımızda kuru otlar bitmesine neden olacaktır.

Sesin biri, insanı dünyaya meylettirir, dünyayı sevdirir, dünya nimetlerine sahip olmak için adeta herkesle kavgaya tutuşturur, hak yedirir ve bizi materyalist dünyanın kölesi haline getirir. Diğeri ise bu dünyanın geçiciliğini ve ahretin tarlası olduğunu, maddenin esiri olmadan, nefsimizi kötülüklerden arındırarak yaşayıp iyi bir insan olarak ömrümüzü tamamlamamız gerektiğini fısıldar. Hangi sese kulak verirsek ona göre yaşar diğerinden mahrum kalırız.

İç ses ne kadar önemli değil mi? Birisi şeytana uydurur, nefsinizin bitmek bilmeyen arzularını karşılamak uğruna sizi suça teşvik eder. Diğeri de tam tersi, nefsinizin kötü isteklerinden benliğinizi arındırır, hesap günü Allah'a vereceğiniz hesabı hatırlatarak günah işlememenizi, elde olmayan nedenlerle günah işleseniz bile tövbe ederek af dilemenizi, güzel düşünüp güzel davranmanızı önerir.

Zaten," İnsan düşünceden ibarettir "diyor ya Hz. Mevlâna Hüdavendigâr; güzel düşünüp güzel davranarak gül bahçesinde olmak varken niye dikenliklerden beslenerek kötü düşüncelerle çevremizdekilere kötülük yaparız bir türlü anlamam.

Şimdi sözü Pirimiz Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumi'ye bırakalım: " Birbirine zıt, birbirine aykırı iki ses" hakkında neler söylemiş:

Dünyadan, birbirine zıt, birbirine aykırı iki ses gelmektedir. Acaba, senin bu iki sesten hangisini kulağın duyacak, hangisine istidadın var? Gelen seslerden biri, Allah'tan korkan, günahlardan sakınan kişileri diriltir, bir araya toplar. Öbür ses ise, kötü kişileri aldatır.

Dünyadan gelen bir ses;" Ey bana düşkün olan kişi" der. "Ben, diken çiçeğiyim. Çiçeğin ömrü az olur, çiçek solar, dökülür. Bense, diken dalı olarak kalırım. Bense diken dalı olarak kalırım.

Diken çiçeğinin çiçeği; "Ey çiçek toplayıp satan kişi" diye seslenir." Gel beni al, ben buradayım" Diken çiçeğinin dikeni ise," Sakın ha, bizim yanımıza gelmeye kalkışma" der.

Bu seslerden birini kabul edince, öbürünü duymazsın bile çünkü seven kimse, sevdiğinin zıttı olan şeylere karşı adeta kör olur, sağır olur. Sesin biri; " İşte buracıktayım, yanındayım", öbür ses ise;" Sen benim sonuma bak "der.

"Hazırım, buracıktayım" demem; güzelliğimi, rengimi, kokumu göstermem hileye, yeme, tuzağa benzer. Ey Hakk Âşığı, sen, sonraki şekli önceki aynada gör. Yani, bir güzelliğin ihtiyarlığındaki çirkinliğini düşün de tuzağa düşme." Bu iki çuvaldan birine girersen, yani kevn ü fesad seslerinden birine kulak verirsen, öbürünün zıttı, yabancısı olursun.

Ne mutlu o kişiye ki, Hakk erlerinin akıllarının, kulaklarının duyduğu bu sesi önceden işitir. Gönül evini hangi ses boş bulursa, o ses gelir, o eve yerleşir. Gönül sahibine de, o sesten başka ses çarpık ve şaşılacak bir şey görünür. Dünyada her şey, bir şeyi çekmektedir: Küfür kâfiri, doğruluk doğruyu çeker.

Dünyada kehribar da var, mıknatıs da. Sen, demir kırıntısı veya saman çöpü olursan, bunlardan birisinin çekişine kapılırsın. Ancak, demir kırıntısı isen, seni mıknatıs çeker, saman çöpü isen; kehribar etrafında döner dolaşırsın.

İyi insanlara, hayırlı kişilere dost olmayan, şüphesiz, kötülerin yanında yer alır, onlara komşu olur. Sen; gaflet ve bilgisizlik karanlığı yüzünden bir kişiyi tanıyamazsan, dikkat et, bak; o kişi, kendisine kimi iman edinmiş, kime uymuş? Böylece, onu anlarsın.(Mesnevî cilt4, beyit 1622-40)

Karanlığın zıttı aydınlıktır; gecenin karanlığı sabahın seherinde yerini aydınlığa bırakır. Güneşin doğmasıyla gecenin karanlığının örttüğü pislikler ortaya çıkar. İşte ölüm de böyle; öldüğümüz an mezarımızın başında belli olur bu yalan dünyada hoş bir seda bırakıp bırakmadığımız. Bir beladan kurtulduklarına sevinenler mi, yoksa iyi bir insanı kaybetmenin hüznünü yaşan üzüntülü insanlar mı çoğunluktadır konuşanlardan anlarsınız. Velhasılı yaşamımızın özeti mezarımızın başına gelenlerin gözlerinin önünden sinema şeridi gibi geçer. Toprak üzerinizi örtene kadar herkes bir yönünüzden, birlikte yaşadığınız anlardan bahseder durur.

" Ne ekersen onu biçersin" derler ya öyle bir şeydir yaşam, iyilik ekersek iyilik olur, zıttı olan kötülük ekersek gülü değil de kötülük ağacını yani gülün dikenini besler büyütürüz halbuki asıl olan gülü besleyip büyütmektir.

Ayrıca bir söz daha var bize aktarılan "Herkes giderken Mersin'e, sen gidersin tersine" diye. Öyleyse toplumda farklı seslerin olacağını kabul etmemiz ve ona göre yaşamamız gerekir. Herkesi olduğu gibi kabul etmeliyiz, kendi düşüncelerimizi başkasına dayatmamalıyız. Bize görüşleri zıt olsa da bunun yaratılıştan olduğunu kabul edip ona saygı göstermeli ona göre davranmalıyız.

Yüce Allah Kuran'ı Kerim'de şöyle buyuruyor: "Pis kadınlar pis erkeklere, pis erkekler de pis kadınlara. Temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara. Bunlar ötekilerin söylediklerinden arınmışlardır. Bunlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.(Nur-26)

Zıtlıklar, farklılıklar topluma güzellik katar öyleyse yapmamız gereken gönlümüze uyan, iyi gelen kişilerle daha çok yakınlaşmak, günlümüze iyi gelmeyen kötü kişilerden uzaklaşmak olmalıdır.

Sevgiyle kalın, dostça kalın ve de hoşça kalın ve iyilik, güzellikle kalın.



Son Köşe Yazıları:
Hakan Zahit

Hakan Zahit

Niçin Zamanın Önünde Koşarız?

Abdi Satıroğlu

Abdi Satıroğlu

Bilgelik ve Cahillik

Şinasi Şirin

Şinasi Şirin

Sen Ne Zaman Sabit Gelirlinin Sırtından İneceksin?

Mersin Tercüman.   Haftalık Yerel Siyasi Gazete.   Web Sitemiz'de bulunan hiçbir malzeme yeniden yayınlanmak amacı ile kullanılamaz. Copyright© Mersin Tercüman 2005, tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN
E-posta
 : 
Telefon
 : 
+90(506) 443 37 30
Adres
 : 
Kiremithane Mahallesi, İstiklal Caddesi, Atlas Apt. No:87 Kat:1 No:4 Akdeniz / Mersin
(Özgür Çocuk Parkı yanı - Atlıhan Oteli karşısı)
 
 
ARŞİV
Sayfa başı kayıt adedi: