22 Aralık 2024
Türkiye'de büyük bir önyargı olarak, ormanların yok edileceği düşüncesi ile hareket edilmesine dikkat çeken Ciğer, şunları söyledi: "Böyle bir şey söz konusu bile değil. Ülkemiz, Avrupa'nın orman bakımından 4.büyük ülkesi. İsveç, İspanya ve Finlandiya'dan sonra 4.büyük orman ülkesiyiz. Türkiye yıllık 35 milyon m3'lük orman hammaddesi üretimi planlamışken, Almanya'da bu rakam bunun iki katı. Oysa Almanya, orman bakımından Avrupa'nın 8.büyük ülkesi. Bu da insanı düşündürüyor.
Türkiye'de üretimin yeterli olmamasını, biz sektör temsilcileri olarak orman yollarının yeterli olmamasına bağlıyoruz. Çünkü bu orman yollarına damperli kamyonların dışında araçların girmesi mümkün değil. Oysa Avrupa'da ve orman ürünleri üretimi yapan diğer ülkelerde, orman yolları oldukça sağlıklı ve ulaşımı kolay. Ulaşım kolay olunca da, üretim de buna paralel olarak artıyor. Tırlarla bu taşımayı rahatlıkla yapabiliyorlar.
Yol olmaktan çıkıyor
Örnek vermek gerekirse; Elleçleme yapıldığı zaman, son depo dediğimiz depoda yükleme yapmak farklı, bir de Orman İşletme Müdürlükleri'nin kendi hazırladıkları, istifledikleri alanlarda yükleme yapmak farklı. Çünkü orada bir de taşıma işçiliği oluyor.
Geçtiğimiz 15 yıl içerisinde Türkiye'de dikili orman kesimi yapılıyor ve dikili halde satılıyor. Dikili halde satılan ürünlerin, orman yolundan ulaşımlarının da Orman İşletme yada Bölge Müdürlükleri tarafından yapılması gerekirken; bu bölgede yolları ürünleri satın alan kişiler açmak zorunda kalıyorlar. Şimdi böyle bir yol ne kadar sağlıklı olabilir? İnsanlar doğal olarak en ekonomik şekilde, en çabuk şekilde işini görebilmek adına, kendine yol açıyor. O yol da yol olmaktan çıkıyor. Olası bir yağmur da arabalar orada batıp kalıyorlar.
Oysa ki biz ülke olarak yol konusunda, otobanlar konusunda oldukça deneyimli bir ülkeyiz. Bu konuda Orman Genel Müdürlüğü'nün orman yolları konusunda bu kadar geri planda kalmasını, herhangi bir adım atmamasını da anlamak mümkün değli.
Yangına da müdahale edilemiyor
Orman yollarının sağlıksız olması, hepimizin canını yakan orman yangınlarında da büyük önem arz ediyor. Olası bir yangında karadan müdahale oldukça zor, hatta kimi yerlerde imkansız oluyor. Sadece havadan müdahale ile yangın söndürülmeye çalışılıyor.
Oysa orman yolları sağlıklı bir şekilde açılmış olsa, bu müdahaleler de daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde yapılabilir. Şimdi bir yangında sadece ormana arazöz girebiliyor. Bunlar kapasitesi küçük araçlar. Çünkü orman içerisinde ilerleyebilen tek araç o. Oysa orman yolları sağlıklı bir şekilde açılmış olsa, daha ağır tonajlı itfaiye araçları da o alanlara girip, yangın daha fazla büyümeden müdahale edilerek söndürülebilir. Kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir durum.
Rekabet şansımız yok
Şimdi orman yolları açılırsa ne olur? Bu yollar yapılırsa, üreticilerimiz hammaddeyi uygun ve rekabetçi fiyatlarla temin edebilecek; Uluslararası piyasaya da, rekabetçi fiyatlarla girebileceği hammaddeyi elde etmiş olacak.
Bakın, burnumuzun dibinde Irak, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt gibi ülkelere çok ucuz rakamlarla Almanya, Avusturya, hatta daha da uzak Şili, Brezilya gibi ülkeler ürün verebiliyorlar. Biz neden veremiyoruz? Çünkü hammaddemiz çok yüksek rakamlarda. Üreticilerimiz doğal olarak rekabet edemiyorlar. Bugün ülkemizde hammadde fiyatları 100 ila 200 dolar arasında değişiyor. Bu rakam Avrupa'da 30 ila 50 dolar arasında. Bu fark ile üreticimizin nasıl rekabet etmesi bekleniyor!"